Tarih: 03.10.2025 22:55

AVRUPA BİRLİĞİ İLE TİCARET TEHLİKEYE DÖNÜŞTÜ..!

Facebook Twitter Linked-in

"Eğer Afganistan'la Avrupa Birliği'ne ticari köprü kursaydım, daha güvenli miydim?" — Sayın Çetin Ay'ın sert sorusu

Uluslararası tanınmış iş insanı ve BWA Başkanı Çetin Ay, Türkiye'de karşılaştığı sistematik baskı ve tehditleri ile bu baskıların küresel etkilerini dünya kamuoyuna açıkladı. Sayın Çetin Ay, son dönemde somut tehditler aldığını ve can güvenliği konusunda ciddi endişe taşıdığını belirterek, yaşadıklarının yalnızca kariyerini veya kişisel güvenliğini değil, bağımsız düşünen herkesin güvenliğini de ilgilendirdiğini vurguladı.

Sayın Çetin Ay, Türkiye'de bulunma amacını açıklayarak Almanya'da ikamet ettiğini ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yatırımlarının ve projelerinin faaliyet gösterdiğini ifade etti. Türkiye'deki çalışmalarının ticarette bir köprü görevi görmek, iki ülke arasındaki ticareti güçlendirmek, stratejik iş sahaları oluşturmak ve gerektiğinde vatandaşın sesi olarak kamuoyuna rehberlik etmek olduğunu belirtti. Bu görevin, korkuya değil, bilinçli bir sorumluluk ve vizyon meselesine dayandığını dile getirdi.

BWA Başkanı Çetin Ay, karşılaştığı baskı ve sindirme yöntemlerini şöyle anlattı:
"Gözlemlerime göre, bazı gruplar bağımsız sesleri kontrol etme ve sindirme yöntemleri uygulayabiliyor. Bu, hükümete bağlı veya organize yapıların işleyişine benzeyen sistemler aracılığıyla olabiliyor. Burada kast ettiğim, belirli bir isim veya kurum değil, genel süreçtir. Bazen günlük yaşamda rutin olmayan baskı ve sorgulama deneyimleri hissedilebiliyor; bu da bir mobbing etkisi yaratıyor. Her bağımsız ses sistem tarafından hedef alınabiliyor; susturulmak istenen sesler yalnızca kişisel değil, toplumun geleceğini de etkiliyor."

BWA Türkiye Başkanı olarak, ülkemle Avrupa Birliği arasındaki ticaret köprüsü görevini sürdürürken, Sayın Çetin Ay'a uygulanan baskı ve mobbing, Almanya, İngiltere ve Avrupa Birliği genelinde de ciddi hassasiyet yaratabilir. Uluslararası deneyim ve gözlemlerine göre, Almanya, İngiltere ve Avrupa'ya gelen iş insanları veya devlet yetkililerine böyle bir uygulama yapılmamaktadır. Bu nedenle Türkiye'de Sayın Çetin Ay'a yönelik baskı, sınırları nettir ve kabul edilemezdir.

Sayın Çetin Ay, demokratik hak ve özgürlükler açısından şunları ekledi:
"Ülkemde ticaret yapmak, fikirlerimi özgürce ifade etmek ve demokratik haklarımı kullanmak her vatandaşın temel hakkıdır. Ben de bu haklar çerçevesinde cumhurbaşkanlığına aday olmayı düşündüm ve gazetelerde köşe yazıları kaleme aldım. Ancak gözlemlerime göre, bu bağımsız duruşum ve eylemlerim nedeniyle bazı sistematik baskı ve sindirme yöntemleri devreye sokulmaktadır. Bu tür uygulamalar, demokratik hak ve özgürlüklerle çelişir ve uluslararası standartlarla bağdaşmaz. Bu deneyimler yalnızca benim değil, bağımsız düşünen herkesin güvenliği ve toplumun geleceğiyle ilgilidir. Bu nedenle sesimizi duyurmak, sadece kendimizi değil, toplumun ortak değerlerini de korumak anlamına gelir."

Ticaret evrenseldir; adil, tarafsız ve kapsayıcıdır. Din, dil, ırk veya siyasetle karıştırılması, şimdiye kadar kimseye fayda sağlamamış, bundan sonra da sağlamayacaktır. Taraflar arasındaki güven ve şeffaf yaklaşım, sürdürülebilir işbirliği ve uluslararası ticaretin temelidir.

Sayın Çetin Ay, açıklamasını sessiz kalmanın kendisine yakışmadığını belirterek tamamladı. Susturulmak istenen her sesin toplumun geleceğini etkilediğini vurgulayan Sayın Çetin Ay, bağımsız düşünen herkesin güvenliğinin hepimizin meselesi olduğunu ifade ederek sesini uluslararası kamuoyuna duyuruyor.

Gazeteci: İbrahim Yaman




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —